Burası Ege

İzmir'in Karaburun ilçesinde avcılık sırasında denize bırakılan ve ekosisteme önemli zarar veren hayalet ağları temizlemek için dalgıçlar 30 metre derinlikte batığa daldı

İzmir'in su altı zenginliğiyle tanınan ilçelerinden Karaburun'da avcılık sırasında denize bırakılan ve ekosisteme önemli zarar veren hayalet ağları temizlemek için dalgıçlar 30 metre derinlikte bulunan batığa daldı. Karaburun, dalış turizmi için çekim merkezlerinden biri haline gelmiş ve su altı canlılarına verdiği zarara dikkat çekmek amacıyla bir grup dalgıç yaklaşık 12 yıldır çalışmalarını sürdürmektedir.

Dalış noktalarında tespit edilen terk edilmiş veya kaybolmuş av araçlarının (hayalet ağlarının) temizlenmesi için düzenli dalışlar gerçekleştiren dalış eğitmeni Hamdullah Aras ve ekibi, son olarak Karaburun açıklarındaki 9 Eylül Vapuru batığına odaklandı. Balıkçı teknelerinden atıldığı ve batığa ile çevresindeki kayalıklara takılarak kopan ağları, dalgıçlar 30 metre derinliğe inerek temizledi ve çekip karaya getirdikleri hayalet ağları bertaraf tesislerine gönderdi. 

"Bırakılan ağlar canlı yakalamaya devam ediyor"

Dalış eğitmeni Hamdullah Aras, İzmir Karaburun'un dalış turizmi açısından her geçen yıl daha da tanındığını söyledi. İlçenin su ürünleri avcılığında da önemli bir noktada yer aldığına işaret eden Aras, av faaliyeti sırasında kopan veya terk edilen ağların ise su altı canlılığı için önemli bir risk oluşturduğunu anlattı. Yıl içinde belli dönemlerde tespit ettikleri ağları topladıklarını ifade eden Aras, düzenli temizlik yapmalarına rağmen bölgede çok sayıda yeni hayalet ağ bulduklarına dikkat çekti.

Hamdullah Aras, geçtiğimiz yıl yaptıkları temizlik sırasında gemi batığının tamamını kaplayan boyutta bir hayalet ağ çıkardıklarını belirterek şu ifadeleri kullandı: 

"Biz bu ağları ne kadar temizlersek temizleyelim her sene aynı olayı yaşıyoruz. Yapay resif üzerinde avcılık yapılıyor. Batığa takılan ağları çekemedikleri için orada bırakıyorlar. Bırakılan ağlar canlı yakalamaya devam ediyor. Bugün çıkarttığımız ağın üzerinde yengeçler, karidesler ve balıklar vardı. Bu ağları temizlemediğimiz sürece avcılığa devam edecek ve denizdeki canlılığa zarar verecek."

Dalış turizmi için de riskli

Ekipte görev alan dalış eğitmeni Arzu Arslan da hayalet ağların su altındaki canlılığın yanında dalış turizmini de etkilediğini söyledi.

Aru Arslan ise, dalgıçların hayalet ağlara takılarak tehlikeye girebileceklerini ifade ederek şunları söyledi:

"Dalış yapanların da ağlara takılıp çaparize olmaları (ipe dolanma) ve tehlikeye girmeleri söz konusu. Tabii ilk başta deniz canlılarına verdiği zararları sonrasında dalıcılara vereceği zararları önlemek için bu ağlardan kurtulmamız gerekiyor. İnsanlar denizi sadece yukarıdan görüyor ama biz aşağıdan da görüyoruz. Aşağıdaki canlılık ne kadar azalırsa aslında bizim geleceğimiz için o kadar tehlikeli. Bu tarz çevre temizlikleriyle onu korumak için elimizden geleni yapmaya ve çocuklar dahil bütün insanlara anlatmaya çalışıyoruz. Herkesin bu hassasiyeti göstermesini istiyoruz. Umarım geleceğe daha iyi bir çevre bırakabiliriz."